15 Haziran 2011 Çarşamba

Sevişemeyen toplum...


...içine patlar. Başkasının da içine patladığını bildiği için kendi karısını, kızını kollama ihtiyacı duyar. Kendi sapık dürtüler duyarken, başkalarınında aynı dürtüler içinde olduğunu bilir ve bundan rahatsızlık duyar. Kendi durumu onu rahatsız etmez. Başkalarının onun durumunda olması onu korkutur.


Şu fani dünyada (klişe!) zevklerin en ilahisini yaşatan, doğamızın ; yemek, içmek gibi doğal dürtülerinden olan, sevişmek nasıl olurda insan beyninde tabulaşır. İnsan nasıl tıkınmazsa, mıçmazsa sağlıksız bir mahlukat olur, sevişmekte aynı doğrultuda etkilidir insan hayatında. Fakat sevişmeyen insan bunu etkisini hissetmez (Aslında hisseder ama bu ihtiyaca yanıt vermemek, kendini tıpa ile tıkamak ona ailesi ve toplumunca normal olarak dayatılır.). Yemek yemeyince ölürüz. Evet sevişmek insanda aynı hayatilikte önem arzetmez (Klasik NTV spikeri kelimesi !) fiziksel olarak ama ruhsal olarak onu insan yapan temel ihtiyacıdır. Kanadı olupta uçmayan kuştan, sevişmeyen insanın farkı yoktur.


Bir diğer konu ise insanın çıplaklığa karşı yorumudur. Froyt abi bile der ki “Saf çıplak bir insan hiç bir canlıyı tahrik etmez. İnsanı tahrik eden kendi düşünceleridir ve eğer saf çıplaklıktan tahrik olan bir bünye varsa o bünye ruhsal açıdan sağlıksızdır.”. Bu yargından şuna varıyorum ki; aşırı çıplaklıktan tahrik oluyoruz toplumca. Çünkü çıplak insan bizde bin türlü tabunun yıkımı demek. Bizi asıl tahrik eden şey bu olsa gerek. İnsan genelde hayallerinde bile kuralları yıkacağı şeyleri düşler ve bunların arasında en büyüklerinden biri sekstir ve çıplaklıktır. Çıplaklığa maruz bir beyinde bu durumun ambelesini yaşar ve “Vay AQ!” der.


İnsanı insan yapan bir olgudan kaçmak yanlıştır. Cinsellikte bunlardan kesinlikte biridir. Toplumu sapık bir ruh halinden korumak cinselliği hor görmek değildir, onu doğamızca kabul ettirmektir. Kitapları toplatmak, siteleri kapatmak (her ne kadar İnternet sansürü için porno konusu yasaklayan beyinlerce yalandan mazeret olarak kullanılsa da maksat farklıdır!), insanları örtmek yanlıştır. Küçük çocuk bile “Şuna sakın elleme!” dediğinde, eninde sonuda tersini yapıyorsa, insan da içgüdüleri gereğince yasaklanana daha sapık bir ilgi duyar ve bu ilginin yanında yasak çiğnemenin fakındalığı da onu daha fazla dürter. Sonuç olarak daha baskıcı bir toplum içinde daha ruh hali bozuk, sapık zihinler dolaşır.


Daha fazla da yazasım var ama çok uzun olacak gibi. Eğer buraya kadar bile okumaya sabrettiysen tardire değersin. En azında benim nezihimde. Sağol Genç ! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder